Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Baltacı, televizyonlarda yayımlanan programlarda gösterilen pilates egzersizlerinin herkesin vücut yapısına uygun olmayabileceğini belirterek, “Herkes aynı egzersizi uygulamamalıdır. Bu tür egzersizler kişiye özel olmalıdır” dedi.
Nefes kontrolünü ve vücudun farkındalığını öğreten, kassal ve zihinsel gevşemeyi bir arada sağlayan pilatesin, kassal kuvvet, esneklik ve dayanıklılığı geliştirmek için önerilen bir egzersiz biçimi olduğunu anlatan Baltacı, bu egzersizde gövde kaslarının bir korse gibi kullanıldığını, bu korse etkisi sürdürülürken kol ve bacak hareketleri ile egzersizin zorlaştırıldığını belirtti.
Pilates egzersizlerini uygulayanların hareketin zor olan bölümlerinde nefes vererek, kolay olan kısımlarında da nefes alarak, kasılmalar arasında gevşemeyi sağlayıp aynı zamanda dinlenebildiklerini ifade eden Baltacı, bu nefes kontrolünün, aktiviteyle gelişen nefessizlik hissini ve enerji tüketimini azalttığını söyledi.
Baltacı, hareketler sırasındaki solunum kontrolüyle, gövde kontrolünün daha rahat sağlanabildiğine işaret etti. Bu tür egzersizlerin akıl ve vücut birlikteliğini sağladığını belirten Baltacı, “Kişi bu sırada günlük yaşamdaki herhangi bir sıkıntısına odaklanmaktan uzaktır. Çünkü bütün enerjisini hareketin düzgün yapılması için kullanır. Böylece kişinin aklı vücudunun bilinçli idarecisi durumunu alır” diye konuştu.
Nefes alıp vermenin yaşamın birinci aktivitesi olduğunu, pilates egzersizini uygulayan kişinin doğru nefes tekniği ve solunumuna odaklanmayı öğrendiğini vurgulayan Baltacı, “Hareketin zor yerleri nefes verilen, nispeten kolay olan yerleri ise nefes alınan bölümleri oluşturur. Böylece kişi doğal olarak her hareketin içinde gün içinde yakalamakta güçlük çektiği gevşeme etkisini sağlamış olur” dedi.
Pilates egzersizlerinde kasların kısalarak kasılmasının yanında, uzayarak kasılmasının da bir düzen dahilinde gerçekleştiğini anlatan Baltacı, “Egzersizler yerçekiminin etkisi ile değil, kontrollü olarak yavaşça sonlandırılır. Bu sayede yaralanmalar en aza indirilir. Çünkü kassal yaralanmaların yüzde 90'lık bölümü kasın uzayarak kasılamama probleminden kaynaklanır” ifadesini kullandı.
Son yıllarda pilates egzersizlerinin bu kadar yaygın olmasının akıl-vücut bütünleştirme özelliğinden kaynaklandığını bildiren Baltacı, ancak bu egzersizlerin bilinçsiz şekilde yapılmamasının önemine işaret etti.
Pilatesin bir moda gibi algılanıp, yanlış egzersizler uygulanması halinde sağlık sorunlarına yol açabileceğini kaydeden Baltacı, şunlara dikkati çekti:
“Televizyonlarda bilinçsizce verilen pilates egzersizleri herkesin vücut yapısına uygun olmayabilir. Özellikle kadınlar televizyonda ünlü kişilerin verdiği dersleri uygulamaya çalışıyor. Ama toplumda farklı yaş ve vücut yapısına sahip milyonlarca kişi var. Bu kişilerde osteoporozdan tutun da kansere kadar farklı hastalıklar bulunabilir. Herkes aynı egzersizi uygulamamalıdır. Bu tür egzersizler kişiye özel olmalıdır. Televizyondan izlenerek bilinçsizce yapılan bu egzersizler nedeniyle son zamanlarda bel ya da bacak ağrısı şikayetiyle başvuran hasta sayımız arttı.”
Nefes kontrolünü ve vücudun farkındalığını öğreten, kassal ve zihinsel gevşemeyi bir arada sağlayan pilatesin, kassal kuvvet, esneklik ve dayanıklılığı geliştirmek için önerilen bir egzersiz biçimi olduğunu anlatan Baltacı, bu egzersizde gövde kaslarının bir korse gibi kullanıldığını, bu korse etkisi sürdürülürken kol ve bacak hareketleri ile egzersizin zorlaştırıldığını belirtti.
Pilates egzersizlerini uygulayanların hareketin zor olan bölümlerinde nefes vererek, kolay olan kısımlarında da nefes alarak, kasılmalar arasında gevşemeyi sağlayıp aynı zamanda dinlenebildiklerini ifade eden Baltacı, bu nefes kontrolünün, aktiviteyle gelişen nefessizlik hissini ve enerji tüketimini azalttığını söyledi.
Baltacı, hareketler sırasındaki solunum kontrolüyle, gövde kontrolünün daha rahat sağlanabildiğine işaret etti. Bu tür egzersizlerin akıl ve vücut birlikteliğini sağladığını belirten Baltacı, “Kişi bu sırada günlük yaşamdaki herhangi bir sıkıntısına odaklanmaktan uzaktır. Çünkü bütün enerjisini hareketin düzgün yapılması için kullanır. Böylece kişinin aklı vücudunun bilinçli idarecisi durumunu alır” diye konuştu.
Nefes alıp vermenin yaşamın birinci aktivitesi olduğunu, pilates egzersizini uygulayan kişinin doğru nefes tekniği ve solunumuna odaklanmayı öğrendiğini vurgulayan Baltacı, “Hareketin zor yerleri nefes verilen, nispeten kolay olan yerleri ise nefes alınan bölümleri oluşturur. Böylece kişi doğal olarak her hareketin içinde gün içinde yakalamakta güçlük çektiği gevşeme etkisini sağlamış olur” dedi.
Pilates egzersizlerinde kasların kısalarak kasılmasının yanında, uzayarak kasılmasının da bir düzen dahilinde gerçekleştiğini anlatan Baltacı, “Egzersizler yerçekiminin etkisi ile değil, kontrollü olarak yavaşça sonlandırılır. Bu sayede yaralanmalar en aza indirilir. Çünkü kassal yaralanmaların yüzde 90'lık bölümü kasın uzayarak kasılamama probleminden kaynaklanır” ifadesini kullandı.
Son yıllarda pilates egzersizlerinin bu kadar yaygın olmasının akıl-vücut bütünleştirme özelliğinden kaynaklandığını bildiren Baltacı, ancak bu egzersizlerin bilinçsiz şekilde yapılmamasının önemine işaret etti.
Pilatesin bir moda gibi algılanıp, yanlış egzersizler uygulanması halinde sağlık sorunlarına yol açabileceğini kaydeden Baltacı, şunlara dikkati çekti:
“Televizyonlarda bilinçsizce verilen pilates egzersizleri herkesin vücut yapısına uygun olmayabilir. Özellikle kadınlar televizyonda ünlü kişilerin verdiği dersleri uygulamaya çalışıyor. Ama toplumda farklı yaş ve vücut yapısına sahip milyonlarca kişi var. Bu kişilerde osteoporozdan tutun da kansere kadar farklı hastalıklar bulunabilir. Herkes aynı egzersizi uygulamamalıdır. Bu tür egzersizler kişiye özel olmalıdır. Televizyondan izlenerek bilinçsizce yapılan bu egzersizler nedeniyle son zamanlarda bel ya da bacak ağrısı şikayetiyle başvuran hasta sayımız arttı.”
0 yorum:
Yorum Gönder